Abdullah Cevdet Bey'in Neşrettiği "İCTİHAD Mecmuası", İlk Dokuz Sayısı, 12. Sayı, İkinci Senesinin İlk 11 Sayısı ve 32. Sayıdan 49. Sayıya kadar olan nüshalar mevcut.


Kondüsyon itibariyle oldukça iyi vaziyette olup, ciltlidir.

İctihad dergisi, Serhafiye Ahmed Celâleddin Paşa’nın maddi destekleri ile Dr. Abdullah Cevdet tarafından 1904 yılı Eylül ayında kuruldu. Rıza Tevfik, Kılıçzâde Hakkı ve Celâl Nuri gibi Batıcı ve biyolojik materyalist düşünceyi benimseyen birçok Osmanlı yazarı bu dergi etrafında toplandı. İctihad çok farklı konularda değişik bilgiler içererek, siyasetten daha çok kültürel konulara ağırlık verdi. Okuyucuyu bilgilendirmeyi, bilinçlendirmeyi ve aydınlatmayı temel prensip edindi. Bundan dolayı M. Naci, İctihad’a yazı yazan yazarları ansiklopedist olarak kabul etmektedir. Dergi tüm sayılarında, her dönem istikrarlı bir şekilde Batıcılık düşüncesi ile yayın yaptı. Batıcılık düşüncesinin Abdullah Cevdet’ten sonra gelen başlıca isimleri Celal Nuri İleri, Kılıçzâde Hakkı ve Ubeydullah Efgânî’dir.

Dr. Abdullah Cevdet, İctihad’ın yayımlanması ile ilgili kaleme aldığı bir yazısında; dergide yayımlanan her makalenin, halkı aydınlatmaya ve bilinçlendirmeye yönelik olarak kaleme alındığını, derginin yeni bir hayat modeli olarak Batıcılığı savunduğunu, bunun yanında dergiye her görüşten makale kabul edildiğini, dergide bulunan düşüncelerden yalnızca yazarlarının sorumlu olduğunu, her çeşit düşüncenin hatta birbirine zıt düşüncelerin bile dergide yer aldığını, İctihad’ın farklı görüşlerin alanı olduğunu, fakat Osmanlı Devleti’nde bu ortamın elverişli olmaması nedeni ile dergiyi İsviçre’de çıkardığını bildirdi. İctihad’ın otuz yıl kadar süren yayın hayatı Batılılaşma ideolojisi çerçevesinde gelişti. Türk toplumunun, Batılılaşmaya zıt olan inanç, örf ve adetlerini terk etmesini savundu. Bunun yanında medreseye karşı Avrupaî eğitim, kadın hakları, Batı tarzında aile gibi konulara geniş ölçüde yer verildi. Özellikle kadın hakları dergi çizgisinde önemli bir yere sahipti. Bu konu Abdullah Cevdet, Kılıçzâde Hakkı, Celâl Nuri’nin ısrarla üzerinde durdukları bir konu oldu. Çok sayıda kadın ile evlilik, tesettür gibi konular her fırsatta eleştirildi. 1911 yılında Mehtap dergisinin 4. sayısında Abdullah Cevdet’in kaleme aldığı tesettür eleştirisi İctihad dergisinin 29. sayısında ve Sırât-ı Müstakîm’in (Sebîlürreşâd) 156. 169. ve 282 sayıları arasında devam etti.