1.Cihan Harbi'ne katılma fetvasını veren Şeyhülislam Ürgüplü Mustafa Hayri Efendi, 6x9 cm

1867 doğumlu olan Ürgüplü, eğitimini sırasıyla Fâtih Başkurşunlu Medresesi, Kayseri Yağmuroğlu Medresesi son olarak Başkurşunlu Medresesi’nde 8 yıl olmak üzere almıştır. Uzun süren medrese tahsilinin ardından Mekteb-i Hukuk’a girmiş mezuniyetinden hemen sonra Bursa’da müderris olarak meslek hayatına başlamıştır.

Daha sonra Adliye’ye geçen Hayri Efendi önce Maraş, ardından Trablusşam, Lazkiye sancağında görev almıştır. 1902’de Suriye vilâyetine, iki yıl sonra Manastır Merkez Bidâyet Mahkemesinde, 1906’da Selânik Ceza Dairesi başkanlığına tayin edilmiş, II. Meşrutiyet’e kadar çeşitli görevlerde bulunmuştur. 

 II. Abdülhamid döneminde İstanbul, Suriye, Selânik’te genç zâbit ve mekteplilerin kurdukları siyasî teşekküllere daima ilgi duyan Hayri Efendi Selânik’te iken burada İttihat ve Terakkî Cemiyeti adı altında oluşturulan siyasî teşekkülde önemli hizmetler görmüştür. 

II. Meşrutiyet’in ilânından sonra yapılan seçimlerde İttihat ve Terakkî Cemiyeti’nin çoğunluğu alması üzerine Niğde mebusu olarak Meclis-i Meb‘ûsan’a girmiştir.

 1910’da İbrâhim Hakkı Paşa kabinesinde Evkāf-ı Hümâyun nâzırlığına getirilmiş, Hicaz’daki durumun ıslahı, oradaki dinî kurumların idaresi için teşkil edilen komisyona üye seçilmiş ve birinci rütbeden Mecîdî nişanıyla taltif edilmiştir. İbrâhim Hakkı Paşa kabinesinin istifası üzerine Küçük Said Paşa’nın kurduğu hükümette Adliye Nezâreti ile Şûrâ-yı Devlet başkanlığına asaleten, Evkāf-ı Hümâyun Nezâreti’ne vekâleten tayin edildiyse de her iki aslî görevden istifa ederek Evkaf Nezâreti’nde asaleten göreve başlamış, Mahmud Şevket Paşa kabinesinde yeniden Evkaf nâzırı olmuştur. 1914 ise Sultan Reşat tarafından şeyhülislâm ilan edilmiştir.

1914’te fevkalâde olarak toplanan kabinede Hayri Efendi  1.Cihan Harbi'ne katılımın gerekli olduğunda ısrar etmiş, kabinenin kararından sonra meşhur “cihâd-ı ekber” fetvalarını vermiştir. 

Hayri Efendi’nin Evkaf nâzırlığı ile şeyhülislâmlık görevlerini 1916’ya beraber yürütmüş, İttihat ve Terakkî’nin birtakım uygulamalarından duyduğu rahatsızlık ve Talat Paşa ile sorunlar sebebiyle görevlerinden istifa etmiştir.

1.Cihan Harbi sonrası İngilizlerin İstanbul'u işgaliyle bir çok eski kabine üyesi gibi Hayri Efendi de Malta’ya sürgüne gönderilmiştir. Rahatsızlığı sebebiyle serbest bırakılmış, yurda dönüşünde Mustafa Kemal ile görüşmüştür. Kendisine teklif edilen görevleri rahatsızlığı sebebiyle reddetmiş, ömrünün kalan günlerini geçirmek üzere Ürgüp'e gitmiştir.